fırtına — is., İt. fortuna 1) Rüzgâr çizelgesinde hızı 34 40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr 2) Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırtına gibi — 1) hızla, birdenbire Fırtına gibi geldi gitti. 2) aceleci Fırtına gibi adam … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırtına kopmak (veya patlamak) — 1) şiddetli fırtına çıkmak Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar. Halikarnas Balıkçısı 2) mec. bir yerde kavga ve gürültü çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırtına uğrağı — is. Fırtınanın çok olduğu yer Kazamız pek öyle fırtına uğrağı bir yer değildir. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
FIRTINA — Şiddetli rüzgârla denizin dalgalanıp karışması. * Rüzgârın çok şiddetli esmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fırtına kuşu — is., hay. b. Perde ayaklılardan, kıvrık gagalı, açık denizlerde yaşayan bir kuş, deniz ördeği (Thalassidroma pelagica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırtına kuşugiller — is., ç., hay. b. Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfına giren bir familya … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırtına çıkmak — sert rüzgâr esmeye başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
T-155 Fırtına — T 155 Fırtına. Un T 155 Fırtına;sistema de artillería autopropulsada, en una parada militar.[1] … Wikipedia Español
T-155 Fırtına — Vue d un T 155 Fırtına. Caractéristiques générales Équipage 5 hommes : pilote, pointeur, radio, chargeur, chef de char Longueur 12 m avec le canon Largeur … Wikipédia en Français